25 Nisan 2018 Çarşamba

I-OBEZİTE; GİRİŞ



Yazıya başlamadan bu konu fikrini bana hatırlatan, öncelikle benim için çok kıymetli bir dost olan, sonrada diyetisyen olan Vildan’a teşekkür etmek isterim. Vildan nutrigenetik hakkında bilgi istedi. Bende ülkemizin hatta dünyanın en başta gelen problemlerinden olan obezite ve obezitenin yakından ilgili olduğu nutrigenetik üzerine birkaç yazılık bir seri başlatayım dedim. 
Halk Sağlığı müdürlüğü obeziteyi “Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.” şeklinde tanımlamaktadır. Dünya sağlık örgütü de “obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi” olarak tanımlamıştır obeziteyi.
Bu ne demek? Vücudumuzda adipöz doku dediğimiz yağ hücrelerinin diğer dokularımıza oranla daha fazla olması. Bir nevi vücutta yağ cumhuriyeti kurulması.



Bu konu ile ilgili (obezitenin varlığının tespiti) bilinmesi gereken bir diğer parametre ise vücut kitle indeksi (VKİ; body mass index=BMI)’dir.  VKİ ise en özet olarak boy uzunluğu ve kişinin kilosu arasındaki oran olarak ifade edilebilir.


Lafı çok uzattın diyorsunuz biliyorum. Biz bir insana şöyle karşıdan bir bakınca, eni ile boyu arasındaki farka göre anlıyoruz. Siz akademisyenler durumu çok karmaşıklaştırıyorsunuz diyebilirsinizJ

Ancak durum bu kadar basit değil işte. Obezite yağ oranı, kadın ve erkek cinsiyetine göre bile farklı olan bir mevzu. Kadınlarda yağ oranı erkeklerden daha fazladır. Yağ doku aslında endokrin bir organdır ve kadınlar için önemli olan pek çok hormonu sentezlemektedir. Kadınlarda yağ oranı, VKİ’si %20-25 arasında normal kabul edilirken erkeklerde %15-18 aralığı normal olarak kabul edilmektedir. Erkeklerde %25 üzeri, kadınlarda %30 üzeri obez kabul edilmektedir.


Her birey, kendi bazal vücut fonksiyonlarını [kalbin atımı, solunum, kan dolaşımı, beynin ve sinir hücrelerinin çalışması, hücre büyümesi, yenilenmesi, vücut ısısının normal düzeyde tutulması (36.5±0.5 0C) bağırsakların hareketleri, midemizin sindirim için kullandığı enerji vs.] yerine getirebilmek için, bazal enerji dediğimiz bir enerji miktarına ihtiyaç duyar. Buna bazal metabolizma enerjisi diyebiliriz. Bir de günlük aktivitelerimizi yerine getirebilmek için ihtiyaç duyduğumuz enerji vardır. Bunun ikisi bizim için gereken günlük enerji miktarıdır. Günlük enerji miktarının yarısından fazlasını metabolizma enerjisi, diğer kalan %40’lık enerji miktarını da günlük aktiviteler içerir.  



Bu bilgiler neticesinde, sizin de tahmin edeceğiniz gibi, yağ kas oranı günlük enerji miktarımızı değiştirir. Cinsiyete göre bu oran değiştiğinden, dolaylı da olsa cinsiyette bu durumu etkiler. Kadınlarda kas daha az olduğundan harcadığı enerjide azalır. Bu durumu hesaplayan formüller mevcut. İyisi mi siz, sizin için gereken enerji miktarını bir diyetisyene giderek hesaplatın.
Şimdi, herkesin bildiği üzere biz bu enerjiyi vücudumuza besinlerle sağlıyoruz. Aslında bir canlı olarak, bu enerjinin yerine konması ve vücudumuz için gerekli olan protein, karbonhidrat, yağ, mineral gibi esas maddelerin takviyesinin yapılması gerekli bir süreçtir. Peki bize gerekli olan bu besinler neden kilo yapıyor derseniz, harcadığınız enerjiden fazla enerji içeren besin maddesi alırsanız bu fazla enerjiyi canlı ısı olarak harcayayım gitsin demez. Tam da benim annemin mantığıyla saklayayım bir gün gerek olur der ve bir yerlerde saklar yani yağ olarak depolar. Bu demek oluyor ki,  ya aldığınız enerjiyi harcayacaksınız, ya da harcadığınız enerji kadar besin tüketeceksiniz.

Velhasıl kelam, çok yiyoruz hem de enerji değeri yüksek, besin değeri düşük olanlardan. Görsel olarak beğenmiyoruz bu durumu desek. 

Canım ne olacak bu da şişman olsun. İşte durum öyle değil. Kardiyo vasküler hastalıklar, diyabet (şeker), nörolojik hastalıklar gibi pek çok hastalığa çok güzel geniş, yaylı bir yatak hazırlıyor bu fazla yağ hücreleri.
Aldığınız enerjileri harcamanız dileği ile, sevgiler.

Bir akademisyenin kadrajı
Müzeyyenname

2 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Çok güzel bir diliniz, güçlü bir kaleminiz var. Teşekkürler, diğer yazılarınızı da hemen incelemeliyim

      Sil

IV-OBEZİTE;KAHVERENGİ YAĞ HÜCRESİ ve ÜŞÜMEK

Sibirya kurdunu aklında tut diyerek başlıyorum yazıya. Neden mi. Yazının sonunda anlayacaksınız durumu maalesef J Bir dirhem et bin ...